Yaz mevsiminin sonuna yaklaşırken sonbaharın gelişi kimileri için hüzünlü bir vedayı hatırlatırken, sıcaklardan bunalmış ve soğukları özleyenler için ise müjdeli bir haber oluyor.
Yazın geç batan güneşin gittikçe erken batmaya başlamasıyla, gündüzün ve gecenin eşit olarak yaşanacağı sonbahar ekinoksuna doğru bir yolculuk başlıyor bu günlerde. Sonbahar ekinoksunda, güneş ışığı ve karanlık tamamen eşit miktarda dünyaya düşer. Bu yıl, Kuzey yarım kürede sonbahar ekinoksu 23 Eylül 2022 de yaşanacak. Ekinokstan sonra ise günler, yılın en kısa gündüzünün yaşanacağı kış dönümüne kadar dakika dakika kısalacak. Doğa kendini kışa hazırlıyor.
Sonbahar güçlü bir geçiş zamanıdır. Bunu hem doğada hem de iç dünyamızda gözlemlemek ve yeni sezonu karşılamak için pek çok yol var. Sonbaharda hasat edilen sebzelerle özlediğimiz veya yepyeni tarifleri denemek, mevsimin renk ve temalarına uygun projelere başlamak bunlardan bazıları. Soğuyan havalar ve bereketli yağmurların başlamasıyla içimizi ısıtacak sıcak çaylar içmek, bağışıklığımızı güçlendirecek takviyeler almak sezonu karşılarken yapılabilecekler arasında.
Sonbahar günlük tutmayı alışkanlık haline getirmek için de çok uygun bir zaman. Ağaçlar yaprak dökerken içimizden kağıda dökülen kelimeler ile öz farkındalık kazanmak, içimizdeki ve doğadaki değişimi gözlemlemek, dönüşüm, döngü, bakım, hazırlık gibi kavramları iç ve dış dünyamızda deneyimlemek için ideal bir fırsat yaratıyor sonbahar mevsimi.
Sonbahar ekinoksunun (23 Eylül) altı sembolik anlamını incelemek harekete geçmek için ilham niteliğinde:
1. Değişim (Doğa yürüyüşüne çıkın ve değişimi fotoğraflayın!)
"Değişmeyen tek şey değişimdir." Herakleitos
Sonbahar bize bedenlerimizin, zihinlerimizin ve doğanın sürekli değiştiğini ve geliştiğini hatırlatır. Yaşamın geçiciliğini vurgulayarak, anı kucaklamanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Bu farkındalıkla olmayana odaklanıp “kıtlık” hissinde sıkışmak yerine sahip olduklarımız için şükretmeye, var olanın değerini anlayıp “bolluk ve bereket” hissini yaşamamıza vesile olur.
Hadi bu değişim ve dönüşüm yolculuğuna birlikte çıkalım, siz de kendinizi bir doğa yürüyüşüne çıkarın ve “değişmeyen tek şey değişimdir” temalı bir fotoğraf çekip bizi tag’leyin.
Unutmadan; doğa aslında her yerde, betonların arasından çıkan yabani otlar, etrafımızda uçuşan böcekler, bulutlardan düşen her damla bize doğanın içinde olduğumuzu hatırlatır. Şehirde yaşarken bile doğadayız aslında illa ormanlar, sahiller, parklar şart değil doğayı fotoğraflamak için.
2. Kışa hazırlık (Bu ay size harika Sonbahar temalı bir Box hazırladık, takipte kalın!)
Doğa’nın döngüsünün yapım ve yıkım, doğum ve ölüm gibi bir sürü başlangıç ve sonla dolu olduğunu ve her daim değişip dönüştüğünü içselleştirdiğimizde, doğanın bir parçası olan insanın hayatının da doğanın bir yansımasından ibaret olduğu bilincine varabiliriz. Bir bakıma, sonbahar mevsimi bize kendimizle yeniden bağlantı kurma şansı sunuyor.
Zorlayıcı şartlar, karanlık günler, sert fırtınaların da sürecin bir parçası olduğunu kabul ettiğimizde ise odağımızı hazırlığa ve güçlenmeye çevirmek ileri dönük kuvvetlendirici bir yatırım olacaktır.
Sonbaharda hayvanlar, yiyecek depolayarak ve rahatça kış uykusuna çekilebilecekleri uygun alanları oluşturarak kışa hazırlanırlar. Çiftçiler, sonbaharda hasat yaptıkları ürünlerin kışa hazırlığı için çalışırlar. Biz de, iç mekanlarda daha çok vakit geçirmeye başladığımızdan evlerimizin bize güven, huzur ve rahatlık veren bir alan olması için çalışabiliriz. Kendimizi kışa hazırlamak için çok güzel bir set hazırladık, önümüzdeki günlerlerde sizlerle instagram (hesabımızı takibe almayı unutmayın!) hesabımızdan paylaşıyor olacağız.
3. Koruma (Bağışıklık) (Zerdeçal Latte/ Golden Milk tarifimizi kaçırmayın!)
Yaz sonbahara dönüştüğünde, kat kat ve daha kalın giyinmeye başlayarak kendimizi koruma altına alıyoruz. Ayrıca sağlıklı alışkanlıklar ve beslenme yoluyla bağışıklığımızı güçlendirerek sağlığımıza odaklanmak önümüzdeki kış sezonu için güzel bir koruma kalkanı oluşturacaktır. Doğanın sunduklarından faydalanarak kendimizi korumak, hem bağışıklığımızı hem de doğa ile bağlantımızı güçlendirir.
Uçucu yağlardan yapılan bağışıklık desteği karışımlar, zerdeçal latte (golden milk) gibi hem lezzetli hem sağlıklı içecekler, sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayarak kendimizi nasıl korumaya alacağımızı bu ay sizlerle instagram (hesabımızı takibe almayı unutmayın!) hesabımızdan paylaşıyor olacağız.
4. Konfor/ Huzur (Bu aya özel, tüm siparişlerinize bu bölgede yetişen hediye bitki çayları ekliyoruz !)
Sonbahar zorlaşan şartlar, düşen sıcaklıklar, artan karanlıkta bile “rahatlama” hissini bulmamız ve deneyimleyebilmemiz için bize alıştırma yapma fırsatı sunar. Ne de olsa sakin ve rahat bir alan yaratmak, sonbaharın en iyi avantajlarından biridir. Ayrıca bize neyin rahatlamış ve güvende hissettirdiğini öğrenme şansı verir.
Bu huzuru bize hem ruhen, hem bedenen iyi gelecek bitki çaylarında bulabiliriz.
Yazın güneşini ve bereketini içinde barındıran bitkiler hem bağışıklık sistemimizi, hem ruhumuzu besler, şefkat ile sarıp sarmalar, bizi iyi hissettirir.
Bizde Eylül ayı boyunca size rahatlık ve huzur getirmesi niyetiyle, tüm siparişlerinize Muğla bölgesinde yetişen bereketli bitki çaylarından ekleyeceğiz.
5. Denge
Sonbahar ekinoksunda gece ve gündüz aynı uzunluktadır. Eski kültürler bu günü denge kavramıyla ilişkilendirmiştir. Sonbahar bize Dünya ile uyum sağlama ve içimizdeki dengeye ulaşma şansı verir. Bir karar vermeden önce kar zarar dengesini içimizde oturtabilirsek, verdiğimiz kararlar ve attığımız adımlarda daha bilinçli, daha farkında ve daha uyumlu olabiliriz. (bu konu ile ilgili bir ara sizlerle düşüncelerimizi paylaşıp, sizin de fikirlerinizi almak isteriz)
Bu dengeyi kurarken bize yardım edecek en önemli araçlardan biri ise doğru soruları sormaktır.
Bir karar alırken, bu kararı sevgiden mi yoksa korkudan mı yola çıkarak veriyorum, bu kararımı kalpten mi zihinden mi veriyorum, bu kararım beni ve çevremi ne şekilde olumlu veya olumsuz etkileyebilir, bu kararım kendime ve çevreme saygılı mı, bu kararımın doğuracağı olumlu veya olumsuz sonuçların sorumluluğunu almaya hazır mıyım gibi sorulardan yararlanabiliriz.
Aynı hassasiyeti gündelik tüketim alışkanlıklarımız için de göstermek bizi bilinçli tüketime yönlendirecektir. İhtiyacım var mı, bu ürün doğa dostu mu, sıkça kullanabilir miyim, sağlam mı, yerel üretim mi gibi sorular ile kar/zarar dengesini kurabilir ve dünya üzerindeki etkimizin sorumluluğunu almaya daha hazır hale gelebiliriz.
Unutmayın tüm soruların cevaplarının olumlu olmasından ziyade burada amaç dengeyi kurmak, bir terazideki ağırlıkların dengelenmesini izlemek gibi sabırla, dikkatle…
6. Bırakmak (Hadi siz de içinizdekileri kağıda bırakın…)
Dökülen yapraklar, düşen sıcaklıklar bize, sonbahar mevsiminde yaşanan fazlalıklardan kurtulmanın ve bırakmanın güzelliğini gösterir. Sonbahardaki döküm hastalık veya mızmızlanma olarak algılanmaz tam tersine gerekli bir veda olarak kabul edilir. Bırakma kavramını içsel egolarımıza, açgözlülük ve gurur kalıplarımıza uygulayabildiğimizde bizi çok farklı yerlere taşıyabilecek bir yol açıyor.
İçimizdekileri özgürce paylaşabileceğimiz, yüklerimizi güvenli bir şekilde bırakabileceğimiz, dönüşümümüzü tarafsızca gözlemleyebileceğimiz bir yöntem ise günlük tutmak veya duygularımızı özgür bırakacağımız içerikleri sayfalara dökmek. İster yazarak, ister sanatsal ifadeyi kullanarak, istersek de karışık bir şekilde dışa vurum yapabileceğimiz bir günlük edinmek amacıyla size özel seçtiğimiz tohumlu defterlerimizden edinmek için takipte kalın.